NEYDİ?

AKADLAR, Mezopotamya’da bir devlet kurmayı başaran Samilerden bir kol olarak göze çarpmaktadır. Bunlar, anayurtları olan Arabistan’dan çıkarak, İsa’dan Önce IV. binde Fırat ırmağı boylarına gelen bir kavim… Zamanla Babil’in doğusunda bulunan Kalde şehrinin kuzeyinde Akad -yöresel tabirle Agade- bölgesinde çoğaldılar.

Bölgenin söz sahibi medeniyeti olan Sümerlerin etkisi altında kaldılar. Sümer uygarlığını benimsediler, savaştaki becerilerinden etkilenerek savaş yöntemlerini öğrendiler.

Bir süre sonra Sümerlerin güç yitirdiklerini anladıkları anda, egemenlikleri altında bulundukları Sümerlere karşı ayaklandılar.
Başlarında, bu dönemlerde değerli bir komutan olan Sargon (Sarükin) bulunuyordu. Sargon, kuvvetleriyle güneye doğru ilerleyerek Sümerlerin ünlü kralı Lugalzagizi ile mücadeleye girişti ve Sümer komutanını büyük bir yenilgiye uğrattı. Bu zaferden sonra merkez bölgeleri olan Kalde’de hüküdarlığını ilân etti. (İ.Ö. 2750).

Sargon ve torunu Naram-sin zamanında, Akad krallığı çok genişledi. Elam, Asur, Doğu Anadolu’nun büyük bir bölümü ve Akdeniz’e kadar uzanan bereketli alanlar ele geçirildi. Devletin Başkenti AGADE – devlete ismini veren Akad- şehri oldu.
N’oldu?
Tekrar toparlanan, iç yapısındaki siyasi sorunlarını çözen ve güçlenen, bölgenin esas hakimi Sümerler; yaklaşık olarak 200 yıllık Agade yani Akadların -Samiler- egemenliğini yok ederek, bu medeniyeti sona erdirdi. (İ.Ö. 2150) Bahsi geçen kentlerde halen Akad buluntuları bulunmakta; Sümer etkisinin, benimsedikleri Çivi yazılarıyla da Akadlara ne denli tesir ettiği gözler önüne serilmektedir…





